BİZ’DE VARIZ demek GAZİEMİR 15. ULUSLARARASI ÇOCUK ŞENLİĞİNE KATILDIK, ve Dünya farklılıklarla güzel, herkesin yeri var diye belirlediğimiz ana başlıklarla toplumu bilinçlendirme ve özellikle çocukları bilinçlendirme çalışması yaptık.
Down Sendromlu çocuklarında hayatın bir parçası olduğunu, toplumsal yaşama katılımların bir lütuf değil hak olduğunu öğretmeye ve göstermeye çalıştık. Hele ki bu deneyimi küçük yaştan itibaren paylaşan bu çocuklar, bu fikri içselleştirecekler. Bu jenerasyonlar hayata atıldıklarında ve yetişkin birer birey olduklarında, engelli insanların okuma, çalışma, seyahat etme, evlenme gibi toplum hayatına her türlü katılımını da sıradan görmeye başlayacaktır.
22 firma destek Verdi. Firmaları da küçük desteklerle içimize aldık, ayrıca birçok şirketi Sosyal Sorumluluk projemize dahil ederek, şirketlere sizinde yeriniz var, sizde birşeyler yapabilirsinizx mesajını verdik.
150 gönüllümüz farklı günlerde çalıştı. Gönüllülerimizin çoğunu Ege Ünv. Emel Akın MYO bölümü öğrencileri oluşturuyordu. Gönüllülerimize 1 gün DS hakkında eğitim verildi.
Hazırlığımız 1 ay sürdü. 11.000 balon dağıttık, 1000 in üzerinde yüz boyama, 1000 in üzerinde resim çalışması (resim sergisi açıldı, belirtmememize ragmen ds hakkında resimler yapmışlar, harikaydı), 1500 el yapımı bileklik, 500 lolipop, 500 paket patlamış mısır dağıtılıdı. Herşey ücretsizdi;
Ailelere 2.000 adet tanıtım broşürü dağıttık.
Birebirde 15.000 çocuğa ulaştığımızı düşünüyorum.
Tek satış yapmayan stand bizimkiydi.
23 nisan da 100 ün üzerinde katılımla, 2000 çocuğun katıldığı yürüyüşe katıldık.
Şenlik haftası birde ailelere yönelik uzmanlar ın katılımıyla seminer düzenledik.
Şenlik boyunca amacımız, Down Sendromu konusunda toplumu bilinçlendirmek; DS li çocuklarımızla, engelli diğer grupları ve engelsiz çocukları biraraya getirip, kaynaşmalarını sağlamak ve aralarında çok büyük farklar olmadığını göstermek, yani karşılıklı entegrasyonlarını gerçekleştirmek ve ayrıca Down Sendromlu birey ve ailelerine ulaşarak dayanışmalarını sağlamaktı
Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Bey, İzmir Emniyet Müdür Yrd. Osman Ala Bey standımızı ziyaret ettiler, hatta yapılanlardan çok etkilendiklerini ve inanamadıklarını belirttiler. TRT Haber TV, TRT1 Radyo, TRTFM; Kanal 35, canlı ve bant yayınlarla hep bizimle birlikteydi.
Diğer çocuklar onun farklılıklarını zaten görecekler, biz benzerliklerinin, onun düşündükleri kadar ayrı bir gezegenden gelen bir çocuk olmadığının altını çizmeliyiz, hep ve bıkıp usanmadan. Benzerliklerini görünür hale getirmeliyiz ki sınıftaki diğer çocuklar onunla bağlantı kurabilsinler ve bu bağlantı eşitlik düzeyinde olsun.
Yani aslında benden çok da farklı değil.” “Burada olmaya herkesin hakkı var.” “O farklı bir geçmişe sahip ve bu güzel, çünkü ben ondan öğrendim- o da benden.”
Farklılıklardan duyulan korkunun yok olması. “Değişik insanlarla birlikte olunca farklı olandan korkmamayı öğreniyorsun.”
‘DS bir hastalık değildir, bir durumdur, bir oluş halidir’ diye bağırıyoruz var gücümüzle. Çünkü bir “durum”u hastalık olarak kabul ettiğiniz anda, o “hastalığı” yok etmeye uğraşırsınız (bu durumda Down Sendromunu, yani Down Sendromlu bebekleri). Halbuki bir “durum”u, “durum” olarak kabul edip, bunun sebep olduğu hastalıklarla mücadele etmeye başlarsanız, bebekleri değil, bebeklerin yaşadığı sorunları yok etmeye başlarsınız; örneğin tiroid bozukluğunu veya göz bozukluğunu. Yani kelimeler hayatı anlamlandırır aslında.
Ekibimize, gönüllülerimize ve Aslan yürekli destekçilerimize sonsuz teşekkürler.
Emeği geçen ve 10 gün boyunca bizi yalnız bırakmayan herkese tekrar teşekkürler. Bize bu fırsatı verdiğiniz ve TRT nin digger birimleri ile irtibatımıza destek olduğunuz için size ve TRT çalışanlarına sonsuz teşekkürler.
