7. Bölüm: Matematik ve Matematik Becerisi Kazanmak

7. Bölüm: Matematik ve Matematik Becerisi Kazanmak

a) Down sendromuna sahip çocukların çoğu, matematik öğrenmekte güçlükler yaşamaktadır ve bugüne kadar, neden böyle olduğuna dair çok az araştırma yapılmıştır. Bununla birlikte, tüm çocukların matematik becerisi kazanmasını etkileyen araştırmalarda elde edilen bazı öngörü yaratabilecek yardımcı unsur bulunmaktadır.

Araştırmalar, çocukların sayılar üzerinde düşünebilmesini sağlayan şu ana sinir gelişim fonksiyonlarına sahip olması gerektiğini göstermektedir; dil, dikkat, konsantrasyon süresi; verileri sırasıyla algılama; üst seviyede kavrama ve mekansal sıralama. Söz konusu süreçlerde, çocuklar, matematik problemlerini çözerken, mütemadiyen yeni kavramlarla karşılaşırlar.

Down sendromuna sahip çocuğun öğrenme profilini, tüm bahsi geçen fonksiyonlarda yaşadığı güçlüklerin çeşitleri belirler. Sonuç itibariyle çocukların çoğunluğunun matematik becerisini tecrübe etmede güçlükler yaşamaya eğilimli olduğunu söylemek doğru olacaktır.

Bir matematik problemini ele almak için, çocuğun genel olarak gelişime hazır olması gerekmektedir. Çocuklar bu hazır oluşu, bebeklik sırasında, okul öncesinde, objelere dokunarak, eline alarak ve objeleri oynatarak edinirler. İlk matematik becerisi ve matematik kavramları ile matematiksel düşünmeye dair ilk beceriler bu dönemde elde edilir. Bu süreç, tüm çocuklar için kritik bir matematik öğrenme aşamasıdır.

Söz konusu matematiksel öğrenmenin ilk aşaması, eşleştirme, karşılaştırma, türlerine göre ayırma, imleme, yerlerini belirleme ve sıralamadır. Özellikle çocukların bu aşamada, “aynı” ve “farklı” kavramlarını öğrenmesi çok önemlidir. Bu, genellikle belirli bir format üzerinden değil, çocuğun yaşdaşlarıyla ve yetişkinlerle, günlük aktiviteleri sırasında matematik diliyle ve karşılıklı konuşma şeklinde gelişmesi şeklindedir.

Her ne kadar Down sendromuna sahip çocuklar, fark edilir bir bilişsel gecikme tecrübesi yaşıyor olsalar da, tipik gelişme gösteren yaşdaşlarıyla aynı gelişim aşamalarından geçerler, fakat söz konusu aşamaların gelişimi, nispeten daha yavaş seyreder.

Bu nedenle benzer gelişme aşamasından geçen öğrenciler, sayı sayma ve sayı sayma prensiplerinde ustalaşırken benzer zorluklar yaşayabilirler.

Down sendromuna sahip çocukların kavramsal gelişiminin düzeyi, çocukların matematik kavramlarını ve becerilerini kavraması, hesaplamalar yapması ve diğer ödevleri yerine getirmesi konusunda kayda değer ölçüde etkili olacaktır. Matematik kavramlarını geliştirme ve matematiksel düşünme gelişimi, yalnızca yavaş gelişimin değil, aynı zamanda ince ve kaba motor becerilerinin ve/veya yaşanan diğer koordinasyon ve el ile hareket ettirme (manipülasyon) zorlukları nedeniyle yaşanan kısıtlı tecrübelerin de bir sonucu olmaktadır.

Down sendromuna sahip çocukların, erken yaşlarda matematik öncesi beceriler kazanabilmesi bakımından, nesneleri inceleyecek ve hareket ettirecek fırsatların bol olduğu bir ortamda vakit geçirmeleri zaruridir.

Matematik, son derece üst düzeyde soyut düşünme ve mantık kurma becerileri gerektirmektedir ve 7 yaş ve sonrası, bu açıdan kritik bir gelişim dönüm noktasıdır. Down sendromuna sahip çocuklar, resmi yazılı faaliyetler öncesinde, temel matematik işlemlerini gerçekleştirebilmek için somut objeleri el ile hareket ettirme pratiğine çok daha uzun süre gereksinim duyabilir.

Gayri resmi aktivitelerden, formal eğitime geçiş bu nedenle çok yavaş bir süreçte gerçekleştirilmelidir. Down sendromuna sahip öğrenciler, gayri resmi matematik bilgisiyle, formal okul matematiği arasında bağlantı kurmakta güçlükler yaşayabilir. Bu bağlantının kurulması yavaş olacaktır ve bazı hallerde matematik, alakasız bir dizi gerçeklik gibi algılanabilecektir.

Bu bağlantıları kurmak, zaman, çeşitli tecrübeleri edinme ve dikkatlice yönlendirilmiş bir öğretme süreciyle gerçekleştirilebilecektir. Matematik ödevlerinde gerçekler, yarı soyut ve soyut semboller kullanılarak temsil edilmektedir. Bu nedenle, çocuğun çok erken aşamada bu tür ödevlerle karşı karşıya kalması, mevcut kavramlar arasında kurulmakta olan kırılgan bağlantıda karmaşaya yol açabilir.

 

Somut materyallerin kullanılması, yalnızca erken aşamalarda değil, aynı zamanda daha üst seviyede matematik kavramlarını geliştirme aşamasında da bu bağlantının kurulmasını sağlamlaştırmak bakımından önem taşımaktadır. Somut materyaller elde tutulabilir, hareket ettirilebilir, gruplandırılabilir, birbirinden ayrılabilir ve böylece öğrencilerin matematik süreçlerini görselleştirmelerine olanak sağlanabilir. Bu tür egzersizler, yalnızca sembolik temsillerden ziyade, daha gerçek algı kazanılmasını sağlayacaktır.

Genelleme

Bununla birlikte, çocukların söz konusu faaliyetlerin gerçek amacının, matematik alanında kullanılmasına dönük olduğunu, yalnızca okulda yapılacak faaliyetlerden ibaret olmadığını anlaması da önemlidir. Bu nedenle günlük okul hayatında kullanılan gerçek materyallerin kullanılması ve gerçek ortamların yaratılması elzemdir. Örneğin, çocuklara kalem veya egzersiz kitapları vermek, öğle yemeği için masa hazırlamak veya süt şişesine pipet koymak gibi.

b) Temel matematik becerisini geliştirmek

Aşağıdaki hususlarda çocuğun ustalık kazanmasına yardımcı olacak pratik aktiviteler sağlayınız:

Sınıflandırma

Nesnelerin, şeylerin bir bakımdan benzer, diğer bakımdan farklı olabileceğini anlamak, sınıflandırmanın aşamalarından biridir.

Bu çerçevede çocuklara, büyüklük, renk, biçim ve kullanım amacı gibi kriterlerden oluşan bir dizi gruplandırma, eşleştirme fırsatları yaratınız. Söz konusu faaliyetleri, kalemler, tükenmez kalemler, kitaplar gibi sınıf içinde yaygın olarak kullanılan nesnelerle gerçekleştiriniz.

Ezberden sayma

Down sendromuna sahip öğrenciler, sıklıkla iyi derecede ezber kabiliyetine sahiptir.

Ezbere dayalı öğrenme, gerçeklerin akılda tutulmasını sağlar, kısa dönem hafızada tutma stresini azaltarak gelişime ve matematik süreç ve stratejilerinin kullanımına katkıda bulunur.

Çocuklara, teker teker baştan sona ve geriye saymalarına olanak sağlayacak aktiviteler sağlayın. Bu başlangıç aşamasında, çocuğn her bir rakamın neyi temsil ettiğini anlaması gerekli değildir. Bu safhada daha önemli olan, çocuğun sıralamayı doğru bir şekilde yapma kabiliyeti kazanmasıdır.

Bire bir karşılık prensibi

Sayılmakta olan her bir nesnenin anlaşılması aşamasında, bir rakam, bir nesneyle ilişkilendirilmelidir.

Çocuklara, sayarken sayılan nesneye dokunmayı öğretin ve o nesneyi saydığı zaman, nesneyi uzaklaştırın. Bu noktada, çocuğun saymakta kullandığı parmağını, birden fazla nesneye veya bir grup nesneye kaydırmamasına dikkat edin.

Sıralı sayma ilkesi

Sayıların sıralı bir şekilde sayılmasını anlamak anlamına gelir. Daima, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 vs şeklinde olmalıdır, 1, 2, 4, 5, 8 gibi olmamalıdır.

Bu safhada ezberlemenin doğru olmasını temin edin. Sayılacak nesneleri, sayı sırasına göre soldan sağa doğru yayın, sayı satırında nesnelerin yerleştirilmesini daima soldan başlayarak yapın.

 

Nesneleri soldan sağa doğru saymak:

1

 

Sayının nicelliği

Bir sayı kümesinde kaç nesnenin temsil edildiğini sayarak anlamak. Henüz sayılmış olan kümede kaç adet nesne bulunduğunu tekrar sayması istendiğinde yeniden saymaya başlayan hiçbir çocuk henüz kardinal ilkesini (bir grupta kaç eleman bulunduğu ilkesini) anlayamaz.

Sayıların sabitliği

Bir gruba ait nesne sayısının, gruptaki nesneler birbirinden uzak şekilde yayılsa da birbirine yakın tutulsa da, aynı sayıda kalacağını anlamaktır.

Sıralamadan bağımsız olmak

Sayılan nesnelerin hangisi başta olursa olsun, gruptaki toplam nesne sayısının aynı kalacağını anlamaktır.

Hareket ettirmenin gücü

Sayı sırasında ilerledikçe, niceliğin tek tek artmasını, sırada geriye gittikçe sayının tek tek azalmasını anlamaktır. (birden fazla rakamla da gerçekleştirilebilir, örneğin 10’ar 10’ar sayıldığında, her bir adımda sayının 10’ar adet azalması veya artması gibi)

Sayıların 1’er 1’er artması ve azalması

2

 

Soyutlama ilkesi

Her tür nesnenin, sayılabileceğini ve sayma işleminin farklı nesne çeşitleriyle gerçekleştirilebileceğini anlamaktır.

Söz konusu prensipler göz önünde bulundurulmalı ve şu sırayı takip ederek geliştirilmelidir:

  1. Benzer objeleri renk, büyüklük ve şekline göre gruplamak ve eşleştirmek
  2. Objeleri 1’den 10’a kadar ezberden saymak.
  3. 10 objeyi sırasına göre saymak.
  4. Sayıları, yazılı kelimelerle ilişkilendirmek. Sözlü kelimeleri, doğru miktarlarla ilişkilendirmek.
  5. 10 objelik bir setten 5 obje seçmek.
  6. 1-5 arasındaki rakamları eşleştirmek.
  7. İstendiğinde 1-5 arasındaki rakamları seçmek.
  8. 1-5 arasındaki rakamları doğru şekilde sıralamak.
  9. 1-5 arasındaki objelerin miktarını doğru şekilde sıralamak.

10. İstendiğinde doğru rakamı belirleyerek seçmek.

11. 1-5 arasındaki objelerin miktarını doğru rakamla belirtmek.

12. İstendiğinde 1-5 arasındaki rakamları kopyalamak.

13. Maddeleri tekrarlamak.

14. 1-10 arasındaki rakamları kullanmak.

15. Bir bir, soldan sağa saymak.

16. Materyalleri, doğru sayabilecek şekilde düzenlemek.

17. Tek haneli toplamalar yapmak. Örneğin,3+4.

18. Objeleri 20’ye kadar saymak.

19. Tek haneli çıkartma yapmak.

Bu aşamada, reklamı yapılan materyaller yardımcı olabilir fakat daima bu tür materyallerin yanında gerçek hayata dair malzemeler de bulundurulmalıdır. Her ne kadar, bazı reklamı yapılan (‘compare bears’ veya ‘peg people’ adlı satışı yapılan özel isimli ürünlerden bahsedilmektedir) ürünler, renkli ve kullanması eğlenceli olsa da, bu tür malzemelerin yarattığı yapaylık hissi, gerçek hayat durumlarıyla örtüşmemektedir.

Ayrıca ticari malzemelerin, öğrencilerin bu tür malzemeleri öğrenme aracı olarak görmekten ziyade, objeleri seyretmeye itmesi bakımından, öğrenmeyi engellemesi de olasıdır.

Görsel imajların önemi:

3

 

Edinilen son tecrübeler, ‘Numicon’ adı verilen ve Brighton Üniversitesi tarafından, Down sendromuna sahip çocuklar için üretilen materyallerin büyük bir değer olabileceğini göstermiştir.’Numicon’, tüm çocukların sayıları nasıl öğrenebileceğine odaklıdır ve sayılar arasındaki ilişkileri, görsel temsillerle yapılandırarak öğretme hususunun üzerinde durur.

Söz konusu materyalin çoklu-algı yaklaşımı, Down sendromuna sahip öğrencilerin, görsel ve mekansal hazflarını kullanarak öğrenme kabiliyeti nedeniyle başarılı olduğunu kanıtlamaktadır. ‘Numicon’ malzemeleri, konum, eylem, renk ve şekle dair bilgiler sağlayarak, öğrencilerin rakam kavramının geliştirilmesini hedeflemektedir ve bu çerçevede bazı kalıplar kullanmaktadır. Çocuklar, rakam paletlerindeki imajları içselleştirerek, her bir rakama dair görsel bir imaj edinirler ve bu imaj daha sonra yapılacak sayısal işlemleri destekler niteliktedir.

Toplama ve çıkarma

Çocuklar ona kadar sayarken, basit toplama işlemlerine dair görsel imaj sağlamak üzere, biçimlerin gruplanmasına, birleştirilmesine ve birbirinden ayrılmasına dönük pratik egzersizler sağlayın.

Gruplanan imgeleri ters çevirerek, 4+6’nın, 6+4’le aynı olduğunu gösterin.

Toplama işlemlerini göstermek için parçaları birleştirmek:

4

5

 

Toplama işlemlerini göstermek için parçaları birleştirmek:

7

 

Çıkarma işlemlerini göstermek için parçaları birbirinden ayırmak:

9

 

Toplama ve çıkarma işlemleri, çok sayıda işlemi ezberleyerek öğrenmeye, akılda tutmaya ve hatırlamaya dayalıdır. Bu durumun, Down sendromuna sahip çocuklar için güç olması olasıdır. İleriye doğru rakamları sayarken, birden başka rakamlardan da başlayarak sayma pratiği edindirin. Bu egzersiz, çocuğun her durumda yalnızca bir sonraki rakamı bilme becerisini değil, aynı zamanda, toplama işlemi yapılacak iki rakamdan birinden ileriye doğru sayarak, toplama işlemi yapmalarına da olanak sağlayacaktır. Örneğin, 9+4 işlemi için, 9’u aklında tutarak, üzerine 10, 11, 12, 13’e kadar dört rakam daha sayabilecek ve cevabın 13 olduğunu bulabilecektir.

Tek ve çift sayıları ikişer ikişer saymak, çocuğun istediği bir rakamla 2’yi toplamasına yardım edecektir.

 Çarpma ve bölme

Çarpma tablosunu, çocuğun kabiliyetine göre seçerek sıralayın. Öncelikle 2’ler, 5’ler ve 10’lar çarpım tabloları üzerinde çalışın. Her birinde tekrar yaptırın. Her bir çarpım tablosunda ezber yapmak, çocuğun akılda tutma, hatırlama, hafızayı geliştirme ve dil bilgisi kabiliyetlerini daha az zorlayacaktır. Bölme işlemi de 2’ler, 5’ler ve 10’larla başlayarak gösterilebilir.

2’şer, 5’er ve 10’ar saymak:

J

 

c) Günlük yaşam için matematik becerileri

Zaman

Zamanı ifade etmek ve kullanmak, elzem bir hayat becerisidir. Analog kayıt, pek çok çocuk için son derece zordur ve bu durum özellikle Down sendromuna sahip çocuklar için de böyledir. Gerek kullanılan dil, gerekse rakam terimleri bakımından fazlasıyla zorludur. Bunun yerine, dijital formatta zaman ifadelerini öğretilmesi, aynı prensiple, bir saat dairesi içerisinde 1-12 formatında saatleri ve saat çemberinin dışına çizilecek bir başka dairede de 5’er dakikalar gösterilebilir.

Saatte, 5’er ve 10’ar sayma pratiği fırsatı yaratın. Zamanı okurken iç ve dış daireleri kullanarak, saatleri iç daireden, dakikaları ise dış daireden seçerek kullanın. Örneğin, bir elimizle saati, diğeriyle dakikayı gösterebiliriz, 3,05, 3,10, 3,15 vbg.

Dijital analog saat:

F

 

Para

Madeni paraları tanımak ve her birini tam ismiyle söylemek üzerinde odaklanın. Örneğin, ‘2 pence, 5 pence’ gibi. Asla bir madeni paraya, 2 pence iken, 2 demeyin. Bu durumda, 1 objeye 2 demek akıl karıştırıcı olacaktır. Öncelikle, saymadan madeni paraları 2’şer ve 3’er şekilde gruplayın.

Madeni paraları, sayıları temsil eden şekillerin üzerine yerleştirerek ve şekilleri bir araya getirerek, para değerini göstermek üzere, eşdeğerdeki madeni paraları gösterin.

Eş değer madeni para değerini anlamak:

K

 

L

 

Çocuklara eldeki pence’leri (kuruşları), en yakın tam sayı olan pounda (liraya) yuvarlamayı öğreterek, ne söylendiğini dinlemeye teşvik edin. Bir poundun (lira) üzerindeki rakamlar daha net anlaşılacaktır.

Z

 

Tek sayıları kullanarak, pence’leri saymak:

X

d) Matematik dili

Bir yandan matematik dilini çözmenin zorluğu, diğer yandan neyi ve hangi sırayla yapmak gerektiğini hatırlamak, Down sendromuna sahip çocukların, matematik ödevlerini tamamlama kabiliyetini kısıtlamaktadır. Hesaplamalar ve kelime problemleri, dil kabiliyeti gerektirmektedir. Herhangi bir matematik işlemini veya ödevine başlamadan önce, öğrencinin dil becerileri ve kısa dönem hafızası test edilmelidir.

 Bu hususta yaşanan güçlükler şunlardır:

  • Matematikte kullanılan soyut dil, anlamanın temelini sağlamayı zorlaştırır.
  • Rakamları temsil eden semboller ve kavramlar, bir okuma metninde elde edilebilecek ipuçlarını sağlamaz ve deşifre edilemez.
  • Hatırlama ve pek çok adımı, kuralı ve sayısal işlemleri kullanmak da dil becerisi gerektirmektedir.

Matematik düzeyi arttıkça, okuma ve dil becerisi gereksinimi de artmaktadır. Ayrıca az çok, yüksek alçak, küçük büyük gibi kavramları, sayılar, şekiller ve ölçme birimi gibi kavramlarla ilişkilendirmek ve büyük, daha büyük, en büyük, kısa, daha kısa, en kısa, hafif, daha hafif, en hafif gibi kompleks kavramlar ve karşılaştırmalı dil bilgisiyle ilişkilendirmek de anlama sürecinin daha uzun bir süre almasına neden olabilir.

Az çok, yüksek alçak, küçük büyük ve küçük sayılarla ilişkilendirilmesinin görsellerle desteklenmesi:

1

 

Kısıtlı dil becerisi ve genel kültür bilgisi, hatırlama ve ilgili bilgiyi seçme güçlüğüyle birleştiğinde, çocuğun düşünme, mantık kurma ve sorun çözme veya ödev yapma kabiliyetini etkilemektedir.

Matematik dil bilgisinin öğrenilmesi ve anlayışın geliştirilmesi elzemdir. Benzer şekilde çocuklara anı zamanda, matematik terimlerini ve sembollerinin nasıl hatırlatılacağı da öğretilmelidir.

 

Kavram ve dilbilgisini birlikte öğretmek:

2

 

Daha sonra her ikisini birleştirmek yerine, matematik kavram ve becerileri ile matematik dilini aynı anda öğretin. Kelime bilgisini, eşleştirme, seçme, adlandırma ve kelimeleri anlama sürecini kullanarak (Okuma bölümüne bakınız) öğretin. Görev ve ödevler yapılırken, net bir şekilde kelime listeleri ile kelimelerin gösterildiği kartların kullanılması çocuğun hafızasının geliştirmesine yardımcı olacaktır.

Kelimelerle rakamları ilişkilendirmek:

3

 

Matematiği kullanmak ve uygulamak

Sonuçlar, kontrol etme, açıklama, kaydetme, yapma, test etme, tahmin etme.

 

 

Rakam ve matematik

Çok, hepsi, her ikisi, bir diğeri, hiç, çok, aynı, daha fazla, daha az, her, yeterli, -kadar çok, birinci, ikinci, üçüncü…, sonuncu, topla, çıkar, alıp götürmek, tahmin etmek, yaklaşık, iki kere, çarpmak, bölümlere ayırmak, onlar, yüzler, tek ve çift sayılar.

Bölümler

Aynı, farklı, -kadar büyük, daha küçük, daha geniş, daha büyük, tamamı, (-in) parçası, bölümü, bütünü, yarısına eşit, eşit değil, çeyreği, bir çeyreği, iki çeyreği, üç çeyreği, bir yarısı.

Zaman

Tekrar, şimdi, sonra, en yakın zamanda, bugün, önce, sonra, dün, erken, geç, bir kere, yarın, iki kere, hızlı, yavaş, ilk, bir sonraki, son, haftanın günleri, bir aydaki haftalar, bir yıldaki aylar, saat, buçuk geçiyor, çeyrek geçiyor, çeyrek var, saniyeler, dakikalar, saatler, günler, haftalar, aylar, yıllar.

Günün bölümleri ve mevsim geçişleri

4

 

Matematiği kullanmak ve uygulamak

Sonuçlar, kontrol etme, açıklama, kaydetme, yapma, test etme, tahmin etme.

 

 

Rakam ve matematik

Çok, hepsi, her ikisi, bir diğeri, hiç, çok, aynı, daha fazla, daha az, her, yeterli, -kadar çok, birinci, ikinci, üçüncü…, sonuncu, topla, çıkar, alıp götürmek, tahmin etmek, yaklaşık, iki kere, çarpmak, bölümlere ayırmak, onlar, yüzler, tek ve çift sayılar.

Bölümler

Aynı, farklı, -kadar büyük, daha küçük, daha geniş, daha büyük, tamamı, (-in) parçası, bölümü, bütünü, yarısına eşit, eşit değil, çeyreği, bir çeyreği, iki çeyreği, üç çeyreği, bir yarısı.

Zaman

Tekrar, şimdi, sonra, en yakın zamanda, bugün, önce, sonra, dün, erken, geç, bir kere, yarın, iki kere, hızlı, yavaş, ilk, bir sonraki, son, haftanın günleri, bir aydaki haftalar, bir yıldaki aylar, saat, buçuk geçiyor, çeyrek geçiyor, çeyrek var, saniyeler, dakikalar, saatler, günler, haftalar, aylar, yıllar.

Günün bölümleri ve mevsim geçişleri

45

 

Büyüklük, genişlik, yükseklik ve uzunluk

Büyük, küçük, az, şişman, zayıf, uzun, kısa, kalın, geniş, dar, kelimelerin karşılaştırmalı halleri, -e kadar büyük, -den kısa, -den uzun, tüm ölçü birimlerinin sıralanması ve karşılaştırılması.

Ağırlık

Ağır, hafif, -den ağır, -den hafif, en ağır, en hafif.

Alan, hacim, kapasite

Çok, pek çok, az, biraz, küçük bir parça, boş, dolu, çok, en çok, daha çok, -den daha çok, -den daha az, aynı ve tüm ölçüm birimleri.

Para

Madeni paralar, ne kadar, hepsi ne kadar, bedeli, fiyatı, üstü.

Şekil

Yuvarlak, nokta, benek, hat, daire, dikdörtgen, kare, altıgen, beşgen, oval, üçgen, eşkenar dörtgen, küre, silindir, küpler, piramit.

Mekansal ilişkiler

İçinde, üstünde, altında, bitişiğinde, yanında, önünde, üzerinde, içinden geçerek, iç tarafında, dış tarafında, dışında, -ye doğru, yukarısında, aşağısında, çevresinde, -nin yukarısında, aşağı, ön, arka, sol, sağ, ileri, geri, en üst, en aşağı, orta, ilk, son, bir sonraki.

e) Matematik öğrenmeyle ilgili yaşanan güçlükler

Görsel-mekansal algı güçlüğü çeken öğrenciler, bazı rakamları birbirinden ayırt etmede güçlükler yaşayabilir. Örneğin, 6 ve 9, 2 ve 5, 17 ve 71.Bazı işlem sembollerinde de güçlükler yaşanabilir. Örneğin, + ve x, – ve =, < ve >.

Matematiğin yönlerle ilgili alanında da sorunlar yaşanabilir. Örneğin, bir dizi çizgi, dikey çizgi ekleri, soldan sağa yeniden gruplamak ve rakamları kâğıda çizilen çapraz bir hat üzerinde yeniden sıralamak. İlgili kelime bilgisinin anlaşılması ve hatırlanabilmesi için, her biri öğretilmelidir ki akıl karışıklığının azaltılmasına yardımcı olunabilsin.

İnce ve ağır motor becerilerinde güçlükler yaşayan çocuklar, küçük objeleri ellerinde tutmakta sorun yaşayabilirler.  Sonuç olarak ise nesnelerin, keşif amacıyla genel hatları belirsiz olarak tasarlanmış oyun objelerini hareket ettirme becerisini geliştiremeyebilirler.

Çocuklara, somut materyalleri el ile hareket ettirmeye, araştırmaya ve kullanmaya teşvik edecek somut yapılandırılmış, gelişmeye açık olanaklar yaratılmalıdır. Bu noktada, yetişkin birinin neyin ve neden keşfedilmeye çalışıldığı konusunda müdahalede bulunması gerekebilir. Bu egzersiz, öğrenmeyi kuvvetlendirecek yeterli pratiğin yapılmasıyla sürdürülmelidir.

Down sendromuna sahip bazı çocukların matematik konusunda yaşayabileceği diğer sorunlar arasında, verilen sayıdan itibaren sayma sorunu olabilir. Zira çocuklar, belirli bir sayıyı veya temsili amaca dönük ana prensibi unutabilir.

Sayıların esas değerlerinin öğrenilmesini sağlamlaştırmak:

6

 

Görsel bir tablo sağlamak, çocuğun erken yaşlarında, ona doğru sayının üzerinde durabilmek konusunda yardımcı olur. Çocuklar sayıyı sayarken, her bir parçaya dokunduğundan emin olun. Çocuğa iki parçanın iki olduğunu öğretin ve “bir”, “iki” diye sayarken “iki”yi vurgulamasını öğretin. Daha sonra üç ve sonra da dörde kadar aynı egzersizi yapın. Çocuğun kendine olan güveninin yerinde olduğunu gözlerseniz, sayma egzersizini keserek, bir sonraki sayının ne olabileceğini sorun.

Sayı sayarken, bir sonraki sayıyı tahmin etmek:

7

 

Genellikle öğrenciler, bir sorunu çözerken, sorunu belirleyerek uygun süreci seçtiklerinden, bilgiyi doğru sıraladıklarından, problem çözümü sürecinde kullandıkları süreci sorgulamayı başarabildiklerinden, gerekli olduğunda çözüm için doğru uyarlamaları yaptıklarından, verdikleri yanıtları değerlendirebildiklerinden, hatayı tespit edebildiklerinden ve farklı durumlar için gerekli stratejileri genelleyebildiklerinden emin olamayabilirler.

Bunlara ek olarak kavramların, bir önceki derslerde yeterince ele alınıp alınmadığını ve herhangi bir ders bölümünün atlanıp atlanmadığını göz önünde bulundurmak önemlidir. Örneğin, Henüz bölme ilkesini yeterince anlamamış veya çarpma ile bölme arasındaki bağlantıyı kuramamış çocuklara uzun bölme işlemlerini öğretmek doğru olmayacaktır.

Önemli düşünme becerilerinin eksik olması, problem çözme zorluklarını arttıracaktır. Öğrencilere, hesaplama yapmakta ustalaşmaya başlamadan önce, problem çözme olanakları ve diğer matematiksel ‘düşünme’ aktiviteleri sağlayacak olanaklar sunulmalıdır. Öğrencileri şu hususlarda teşvik edin:

  • Problemi okumak ve problemi anlamak.
  • Anahtar soruları arayarak, önemli kelimeleri belirlemek.
  • Uygun işlemi seçmek.
  • Örnek cümleyi yazmak (denklem) ve çözmek.
  • Yanıtları kontrol etmek.
  • Hataları düzeltmek.

Çocuklara, problem çözme konusunda, onlara kalıcı modeller sağlayarak ve örnekleyerek yardımcı olun. Örneğin, tamamlanmış bir ödev veya parça verin. Anahtar kelimeleri, probleme konu olan kalıcı modelle, adım adım ilişkilendirin. Öğrenciye her bir adımı tamamlaması talimatını verin ve anahtar kelimeleri yüksek sesle tekrarlayın. Sonuç olarak, öğrencinin diğer problemleri, öğretmenin modeli orada dururken, kendi kendine çözmesine izin verin.

Çocuklara, gerçek hayatta bulunan materyalleri kullanarak, ‘doğru’ yanıtın söz konusu olmadığı durumlar konusunda ve bu konuları keşfetmeleri konusunda yeterli tecrübe olanakları sağlayın. Dikkatli, doğru ve uygun bir dil kullanın. Faydalı teknolojiler sağlayın ve hata yapmanın, öğrenmenin gerekli bir parçası olduğunu çocuğun bilmesini sağlayın.

 

 

 

Temel becerileri edinmek

Down sendromuna sahip çocuklar için matematik ders planı hazırlarken, planın, elde olan kaynaklara uygun, öğrenmenin uygulanabilir ve faaliyet ile görevlerin yerine getirilebilir olması gerekir. Planlama, geleceğe dönük becerilere uygun seçilmeli ve her bir çocuğun kabiliyetine dönük ve gerçekçi olmalıdır.

Ders planlarken, bir çocuğun zeka düzeyinin veya Down sendromu sahibi olmasının çıkış noktası olması, hedef belirlemede yardımcı olmayacaktır. Daha önemli olan, çocuğun doğru bir şekilde sayı sayma kabiliyeti, ödevi anlama düzeyi, ödevin ve verilen talimatların doğruluğu ile çocuğun kişisel olarak tercih ettiği öğrenme tarzıdır. Ayrıca genellikle çocuğun kendini motive etmesinin güç olduğunu ve güç bir ödevin başarılmasının ortak bir motivasyon unsuru olmadığını akılda tutmak önemlidir. Çocuğu motive edecek şey, ödevin tamamlanması üzerine,  çocuğun sıra dışı ilginç bir şekilde ödüllendirilmesi olacaktır.

Tüm beceri, kavramlar ve belirli bir beceriye dönük anahtar matematiksel terminolojinin sık sık geriye dönülerek tekrar edilmesi gerekecektir. Talimatlı pratikleri, öğretmenin rehberliğinde yapın, daha sonra bağımsız bir şekilde pratik yapmasına olanak sağlayarak, olumlu geri beslemede bulunun. Talimatlı veya bağımsız pratikler sırasında, kavramsal algının gelişmesine yardımcı olmak amacıyla, somut malzemelerin hareket edilerek kullanılabileceği çeşitli ve çok sayıda olanak yaratın.

Önceden edinilmiş bilgileri göz önünde bulundurun. Matematik, önceden öğrenilmiş becerilerle sıkı sıkıya bağlıdır. Dolayısıyla ön şart olarak gerekli olan becerilerin, yeni beceriler edindirilmeden önce elde edildiğinden emin olunması önemlidir.

Egzersiz sırasındaki dikkat, ödeve harcanan zaman kadar önemlidir. Zamana yayılan bir egzersiz, yani küçük parçalar halinde düzenli bir egzersiz özellikle faydalı olacaktır. Örneğin, günde on dakikalık dersler, haftada bir iki saatlik dersten daha faydalıdır.

Matematiğin soyut doğasını anlayabilmek ve genelleme yapabilmek, büyük ölçüde yapılandırılmış, somut, ‘gerçek’ materyallerin kullanıldığı, ilişkilendirmelerin zamana yayılarak yavaşça yapıldığı bir sürece bağlıdır.

Çocuklar kademeli olarak, bir sayının akılda tutulması kavramının, beş objenin büyüklüğünden, şeklinden, renginden veya sıralanma şeklinden bağımsız olarak, daima beş ettiğini kavrayacaktır.

En önemlisi, Down sendromuna sahip pek çok çocuğun başarısı, sendromla değil, çocuğun bilgisiyle ve anlama düzeyiyle bağlantılıdır. Doğru öğretme metotları uygulandığında her çocuk iyi gelişim sağlayacaktır.

 

Çeviri için Hale Şebnem Kaptan’a çok teşekkür ederiz

metnin orjinali için: http://www.downs-syndrome.org.uk/images/stories/DSA-documents/Information/PrimaryEducationPacks2011/unit_7_primary.pdf